Batı’yla İlişkilerin Düzelmesi (2)
PDF Yazdır e-Posta

at

Herkul Millas
19/07/2016
Yeni Hayat 

(Bu yazı 15 Temmuz’dan önce yazıldı. Batı’da artık askeri darbeler pek olmuyor diye bir not düşeyim şimdilik.)

Bir önceki yazımda “Batı” konusunda sık sık belli bir ezberin tekrarlandığını yazmıştım: Onlar kusurludur, ahlaksızdır, vicdansızdır, sömürücüdür, ikiyüzlüdür vb. “Biz” ise bunun tersi: medeniyetimiz üstündür, dürüstüz vb. Bu siyah/beyaz genellemeler çocuk masallarındaki basitliği içeriyor: İyiler bu tarafta, kötüler karşı tarafta. Batı gerçekten bu tıynetteyse “bunlarla” dostluk olabilir mi, olmalı mı, onları böyle algıladığımızı gören “ötekiler” bizimle dost olmak ister mi, diye retorik sorular da sormuştum.

Tabii kulağa hoş geliyor bu siyah/beyaz sınıflandırmalar. Çünkü kendimizi yüceltmiş oluyoruz; ve bu söylemden herkes kendine de bir pay çıkarıyor. Şairlerin “cinsim uludur” türü ifadeleri hoştur, ama bu tür genellemeler ve halklara değişmez özellikler yakıştıran söylemler siyaset biliminin eleştirisi karşısında sıkışıp kalıyorlar. Çünkü “ırkların, etnik grupların ve milletlerin değişmez karakterleri var” varsayımını kabul ettik mi ırkçılığın kapısından geçtik demektir. Artık Hitler gibi milletleri hiyerarşik bir sıraya dizmeye başlarız. O ne yapmıştı? En tepeye kendi milletini yerleştirmiş, ötekileri de daha aşağılara.

Bilinç düzeyinde olmayan ötekileştirme

Bunlar genellikle bilinen ve teorik olarak kabul edilen görüşlerdir. Irkçılığa hemen herkes karşıdır; resmen karşıdır. Karşıdır ama aynı zamanda biz/ötekiler söylemini de sürekli yeniden üreterek! İşin zor, tehlikeli ve çok zararlı yanı buradadır. Çünkü olaylara duygusal bakmaya başladığımızda durumun özünü göremez oluruz. Ötekileştirme artık “eleştiri, bilgi, değerlendirme” olarak algılanmaya başlar. Irkçı görüşler “tarihi gerçekler” olarak sunulur.

İkinci Dünya Savaşı’ndan ve Hitler olayından sonra ırkçılık bütün dünyada (resmen) “tu kaka” sayılır. Ama ırkçı düşünce biçimi dünyamızda birden yok olmamıştır. Etnik, milli ve dini gruplara (olumsuz veya olumlu) genellemelerle değişmez özellikler yakıştırmalar günümüzde de devam etmekte. Bu alanda ilginç bir durum da yaşanıyor. Irkçılık “bize” yöneldiğinde bunu hemen sezeriz; ama “bizim” ırkçı söylemimizi normal ve gerçek bilgi olarak yaşarız. İslamofobinin veya “barbar Türk” söyleminin ırkçı olduğunu hemen anlarız; ama, örneğin, “bunlar çıkarları için masumları öldürür, oysa biz…” türü bir söylemdeki genellemenin ırkçı yanını pek görmeyiz.

Neden yaşanıyor bu körlük? En başta bu söyleme alıştığımız için ve bu alanda bağışıklık edindiğimiz için. Biz/öteki genellemeleri öylesine eski, öylesine tekrarlanmış ve yaygın ki insanlar işin özünü pek görmüyor. “Onlar şöyledir, oysa biz böyleyiz” genellemelerini ilkokuldan başlayarak, edebiyat metinlerinde, tarihle ilgili nutuklarda, siyasilerin yorumlarında hep dinledik ve okuduk. Ama ötekileştirme hoştur aynı zamanda. Dedikodu gibi! Ötekini aşağılarken biz daha yükseklerde kalıyoruz. Yükseklik göreceli bir durumdur; birileri alçaklarda olmazsa yüceliğimiz nasıl sağlanacak?

Ötekileştirmenin mazereti, bahanesi

Ezberin bir yanı da ırkçılığı ve ötekileştirici yaklaşımın belli ideolojik gruplara yakıştırmaktır. Oysa bu illet herkese bulaşabilir. Ama ırkçılık bazen kamufle edilir veya eleştiri gibi sunulur veya ideolojik kisvelere bürünür. Pek fark etmiyor; sonunda ötekiler bir bütün olarak genellemelerle ele alınır ve onlara değişmez karakterler yakıştırılır. Bu, “onlar değişmezdir” demektir. Hep öyle idiler, hep öyle olacaklar; ve hepsi aynı torbanın içine atılır! Sonunda bazı insanların kafasında “Batı’nın imajı” oluşur.

Kendilerine milliyetçi diyenler için Batı tarihi düşmanımız, bizimle bir yarış için de olan, bizden farklı bir kültür ve anlayış taşıyan, çıkarlarıyla çıkarlarımızın çatıştığı bir alandır. Solcular için Batı “emperyalist” olabilir. Pratikte “onlar” yine tehlikedir, istenmeyendir, sömürücüdür vb. Temel kimliği din olanlar için Batı İslamofobi’nin yöresidir. Önyargılıdır, duyarsızdır. Tabii bu genellemeci imajların karşıtı da Batı’da var. (Bunu hemen ve rahatlıkla görüyoruz!) Türkler barbardır, tembeldir, Müslümanlar teröristtir, biz onlardan daha iyiyiz, vb. Yani ırkçılık çok yaygındır; en evrensel ideolojilerden biridir!

Bu karşılıklı imajların bir de meta-imajı vardır: “Ötekinin bizim onlarla ilgili imajımızın imajı.” Batılıların meta-imajı şöyledir: “Türklerin, bizim için öylesine olumsuz imajları varsa, herhalde bizi sevemezler ve bizimle dost olamazlar.” Çünkü Batı, Türkiye’deki değerlendirmeleri Türklerin bilgisi olarak değil Türklerin imajı olarak görüyor. Kısır döngü tamdır yanı: bu kez ötekileştirmeler karşılıklı olarak sarmalaya dönüşüyor.

Peki, denecek, Batı kusursuz mu? Batı eleştirilmeyecek mi? Tabi ki Batı’nın kusurları vardır ve tabii ki eleştirilmelidir. Ama eleştiri ve analiz başka, ötekileştirme başkadır. Batı en başta bir bütün değildir. Orada her türlü insan var; üstün olanı da aşağılık olanı da. Her ülkede olduğu gibi. Biz/onlar siyah/beyaz değildir. Ayrıca Batı’nın eksiklikleri ve kusurları “karakterlerinden” kaynaklanmıyor. Yani eskiden gelen ve geleceğe uzanan değişmez özellikleri yoktur. Hem Batı, hem Türkiye için geçerlidir bu. Bu yüzden “onlar şöyledir, bizler böyleyiz” söylemi eleştiri değildir, ötekileştirmedir.

Eleştiri ötekine değil, siyasetine olmalıdır. Ve bu siyasetin konjonktürel (ve değişken) olduğu da her seferinde tekrarlanmalıdır. Bir (ırkçı) yanlış anlama olmaması için de hamasi üstünlük imalarından da kaçınılmalıdır. Genellemelerden bütünüyle kaçınmak gerek. “Batı ….” diye başlayan genellemeci her cümle ırkçı bir imada bulunma ihtimali çok yüksektir. Bütün bu “engeller” aşılmadan “Batı” konusunda sağlıklı bir görüş oluşturmak olanaksızdır.

 

Your are currently browsing this site with Internet Explorer 6 (IE6).

Your current web browser must be updated to version 7 of Internet Explorer (IE7) to take advantage of all of template's capabilities.

Why should I upgrade to Internet Explorer 7? Microsoft has redesigned Internet Explorer from the ground up, with better security, new capabilities, and a whole new interface. Many changes resulted from the feedback of millions of users who tested prerelease versions of the new browser. The most compelling reason to upgrade is the improved security. The Internet of today is not the Internet of five years ago. There are dangers that simply didn't exist back in 2001, when Internet Explorer 6 was released to the world. Internet Explorer 7 makes surfing the web fundamentally safer by offering greater protection against viruses, spyware, and other online risks.

Get free downloads for Internet Explorer 7, including recommended updates as they become available. To download Internet Explorer 7 in the language of your choice, please visit the Internet Explorer 7 worldwide page.