Okullarda din dersi
PDF Yazdır e-Posta

dua08 Ekim 2014 Çarşamba - Taraf Gazetesi

HERKÜL MİLLAS* / AİHM zorunlu din dersinin kaldırılması gerektiğine hükmetti, ama eğitimin tek bir yanını inceledi. 2010 yıllarında 4.-12. sınıflarda okutulan dinle ilgili okul kitaplarında pek çok başka eksiklikler görmüştüm. Birkaçına burada değineceğim  

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’de uygulanan zorunlu din dersinin kaldırılması gerektiğine hükmetti. Kararda, “Din dersinin mecburi olması insan haklarına aykırıdır” dendi (16 Eylül). Mahkeme, AİHS’nin 1 numaralı protokolünün ikinci maddesinin ihlal edildiğine hükmetti: “Devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğretimin kendi dinî ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama haklarına saygı gösterir.” Sünni inanışının öne çıkarıldığı ve Alevi ailelerin çocuklarının da bu dersleri almaya “zorunlu” kılındığına ilişkin şikâyeti oybirliğiyle haklı buldu. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde tek yönlü eğitime zorlandıklarından şikâyet eden Alevi inancına mensup aileler, 2005 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurarak bu uygulamanın kaldırılmasını istemişti. MEB, İdare Mahkemesi ve en nihayet Danıştay da şikâyeti reddince AIHM sorunun çözümünü bildirdi. İyi ki varsın AİHM!

Ama AİHM bu eğitimin tek bir yanını inceledi. 2010 yılında 4.-12. sınıflarda okutulan dinle ilgili okul kitaplarında pek çok başka eksiklikler görmüştüm. Birkaçına --ama gerçekten çok azına!-- burada değineceğim. Bu kitaplarda sık sık “başka dinlere saygı gereklidir”; laiklik anlatılıp “devlet dinî inanç ve düşüncelerin belirleyicisi değildir” (7/126); “dinde zorlama yoktur” (8/24); “vicdan hürriyeti haktır” (8/100) denmektedir. (İlk sayı sınıf, ikincisi kitabın sayfasıdır). Oysa bu güzel yatıştırıcı sözler uygulama ile uyum içinde değil. Bu sözler lafta kalıyor.

Sürekli “bizim dinimiz”, “peygamberimiz” denmekte. Yani bu “zorunlu” dersi alanların hepsi Sünni sayılmakta. Süryani’si, Ermeni’si ne hisseder acaba? Ahlaktan söz edildiğinde tek referans Kur’an’dır. Bu ahlak dersinde öğrenciler bir dinden kaynaklanmayan bir ahlakın da olabileceğini bir kez bile duymuyorlar (Örnek, 6/109-132). Dinin doğruluğu sözde mantık ve bilim yoluyla kanıtlanmak istenmektedir. Bu da tuhaf argümanlara yapılmakta. Evrendeki ilahi düzen “sürekli yaz mevsimi olsaydı kötü olurdu” gibi bir mantıkla açıklanmaktadır (5/18), ekvator yakınındaki ülkeler unutularak! “Zengin insanları da fakir insanları da Allah yarattı” cümlesi de (5/23) Anayasa’da geçen “sosyal devletin” gereği ve yükümlülüğü ile çelişir gibidir. Bazı açıklamalar ve yorumlar “çokseslilik” ve demokrasi ilkesi ile tam bir çelişki oluşturmakta. Tek Allah’ın gereği, tek başbakan, tek vali, tek muhtar hatırlatılarak “kanıtlanmaktadır”! “Bunlar birden fazla olsaydı yetki kargaşası sonucu ülkede, toplumda, sınıfta düzensizlik yaşanırdı. Birinin evet dediğine diğeri hayır diyecekti. Düzeni sağlamak mümkün olmazdı” (5/24) gibi bir anlayış çağdaş anlayışlarla, yasa ve anayasa ile uyumlu değildir. “İki Allah olsaydı bir kar biri yağmur yağdırmak isterdi” gibi acayip tartışmalar ve “muhakeme” çocuklar için herhalde en yararlı mantık dersi sayılamaz (5/25). (Bunlar bana tek sultanı ve başkanlık sistemini de çağrıştırıyor ama neyse!)

6. Sınıf kitabında Hıristiyanlıkla ilgili kısa bilgi hatalarla dolu. İncil Allah tarafından İsa’ya verilmemiştir; elimizdeki en eski İncil “Grekçe” değil Yunancadır; Hıristiyanların çoğu değil, hepsi İncilleri kabul eder (6/32). “Hz. Peygamber İslam’a davet etmeden önce ... toplumda insanlar, hürler ve köleler olmak üzere sınıflara ayrılmıştı” (7/74) sözünden de o dönemden sonra kölelik kalkmıştı sonucu çıkıyor ki yanıltıcıdır. Din tanımı evrensel değildir. Bu kitaplarda din dendiğinde yalnız İslam anlaşılmaktadır: “Din, Allah tarafından vahiy yoluyla gönderilen ... kurallar bütünüdür” (8/85). Bu tür hatalar pek çoktur.

Ateizm ile “satanizmin” ilişkilendirilmesi ise çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Sözde ateizmden kaynaklanan satanistlerin (yani şeytana inananların) işkenceler ve şiddet uyguladıkları, huzuru bozdukları anlatılmaktadır. Ateistler tehlikeli, zararlı, olumsuz kimseler olarak sergilenmesi toplum içinde ötekileştirmeler yaratacaktır. Aslında bu yazılanlar bir kesim yurttaşların dışlanması ve hedef gösterilmesi gibi de okunabilir (9/15). Hıristiyanlık Kur’an’a göre anlatılıyor: “Kur’an-ı Kerim’e göre Hz. İsa...” veya “Kur’an-ı Kerim ... İncil’in ... rehber olduğunu belirtir”, biçiminde (12/101). Yani bu kitaplarda sunulan farklı din kültürleri de belli bir din anlayışına göredir. Bu kitapların hazırlanmasında farklı dinleri bilenlere danışılmadığı izlenimi edinilmektedir. Örneğin Hıristiyanlığın Güney Amerika’da “kıyı kesimlerinde” bulunduğunu yazmak bunu bir işareti sayılabilir (12/101).

Yani “zorunlu” olarak öğretilenler oldukça sorunlu ve çelişkilidir. Öteki inançlara karşı duyarsızlık vardır; öteki dinler öteki tarafın inancına göre değil, “bizim” anlayışımıza göre anlatılmakta: Öteki dinler konusunda yanlışlar vardır; ateistler satanist ve cani gibi gösterilmektedir. Bu alanda devlet hiç de iddia edildiği gibi tarafsız değildir. Aynı zamanda “Bağnaz kişiler... herkesin kendileri gibi düşünmesini... isterler” denmektedir (7/127). Dinde zorlama yok denmekte ama ders “zorunlu”dur.

Bu kitapların amacı dinleri, kültürleri ve ahlakı öğretmek değildir. Bazı görüşleri ezberletmektir. Zaten bazı hikâyeler dördüncü sınıftan on ikinci sınıf birkaç kez tekrarlanmaktadır. Çoğunluğun dini “milletin dinidir” denmektedir: “Millet olarak ... dini bayramlarımızda ... toplum olarak birlikte seviniriz” gibi cümleler (5/106), öğrencilerde dinî cemaat anlayışına dayalı bir “millet” algılaması yaratmaktadır. Yani “milletin” dinî bayramlarına, kendi farklı inançları yüzünden katılmayanlar “toplum olarak birlikte sevinen” toplumun ve milletin dışında gösterilmektedir.

Sorun “yanlışlar” değildir. Genel yaklaşım yanlıştır. Kitaplar düşünmeye, kıyaslamaya, dünyayı anlamaya yönelik değil. Amaç, din, kültür ve ahlak konusunda bilgi edinmek değil, bir inancın “zorunlu” olarak herkese benimsetilmesidir. Yazarların yetersizliği ve farklı kültürler konusunda bilgisizlikleri de önemli bir sorundur. Bu tür kitaplar farklı formasyonda kimselerce hazırlanmalıdır. AİHM bu din dersleri için “mecburi olması insan haklarına aykırıdır” derken, olayı yalnız Alevilerin itirazları açısından bakmıştır. Aslında başka nedenlerle de insan haklarına aykırıdırlar.

*Tarihçi- Yazar

Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir

 

Your are currently browsing this site with Internet Explorer 6 (IE6).

Your current web browser must be updated to version 7 of Internet Explorer (IE7) to take advantage of all of template's capabilities.

Why should I upgrade to Internet Explorer 7? Microsoft has redesigned Internet Explorer from the ground up, with better security, new capabilities, and a whole new interface. Many changes resulted from the feedback of millions of users who tested prerelease versions of the new browser. The most compelling reason to upgrade is the improved security. The Internet of today is not the Internet of five years ago. There are dangers that simply didn't exist back in 2001, when Internet Explorer 6 was released to the world. Internet Explorer 7 makes surfing the web fundamentally safer by offering greater protection against viruses, spyware, and other online risks.

Get free downloads for Internet Explorer 7, including recommended updates as they become available. To download Internet Explorer 7 in the language of your choice, please visit the Internet Explorer 7 worldwide page.