Lahey’de uykusuz geceler | ||||
Ahval, 10 Ağustos 2020 Lahey Mahkemesi üyelerinin uykusu kaçmıştır diye düşünüyorum! Ufukta Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının belirlenmesi sorununun mahkemeye gelmesi olanağı göründü. En azından Yunanistan, Türkiye ile görüşmeler sonucunda uzlaşma sağlanmayacak konuların uluslararası mahkemeye getirilmesini öneriyor. Ama genel manzara insanın uykusunu kaçırtacak kadar karmaşık. Zaten üç bölge anlaşmazlıklarıyla ünlüdür: Kafkaslar, Balkanlar ve Orta Doğu. Şimdilik Kafkaslar Akdeniz’in uzağında kaldı, ama öteki iki bölgeye ek olarak zaten kendi başına “arapsaçı” olan Libya da var. Libya’ya İtalya ve Fransa da “ilgi” duyuyor. Denizin paylaşılması traji-komik bir çekişmeye dönüştü. Uzlaşma çok uzak bir ihtimal. Deniz yetki alanlar ancak iki tarafın kabul edeceği bir uzlaşma ile belirlenir, bu da karşılıklı verilen ödünlerle sağlanır. Ama Yunanistan’da herhangi bir hükümet bu – çok ufak da olsa – ödünün bedelini üstlenemez. Muhalefet tarafından teslimiyet ve ihanetle suçlanacak. Maksimalist senaryolarla beslenmiş seçmen de o hükümete desteğini esirger. Bu yüzden Mitsotakis Lahey Mahkemesinden söz ediyor. Türkiye, Mısır ve Libya gibi hükümetlerin “seçmen” sorunları yok gibi. Ama deniz yetki alanları artık ikili mesele olmaktan çıkmış durumda. Şu an en azından sekiz ülke aynı alanlarda iddia sahibi. Türkiye, Yunanistan, Mısır, Libya, İsrail, Suriye, Lübnan, Kıbrıs ve gayri resmi olarak KKTC. Bunlardan Libya ve Kıbrıs bölünmüş durumda ve statükoları karmaşık. Karşılıkla “tanımama” sorunları yaşanıyor. Tarafların bir masanın etrafında konuşmaları bile düşünülemiyor. Lahey mahkemesine başvurmak için iddia sahiplerinin sorunların ne olduğu konusunda anlaşmaları gerekiyor. Ama birbirini tanımayan taraflar nasıl ortak metin hazırlayacak? Türkiye için Mısır-Yunanistan münhasır deniz sahası anlaşması yok hükmündedir. Yunanistan için ise Libya-Türkiye anlaşması yok hükmündedir. Türkiye Kıbrıs’ı tanımıyor (“yönetim” diyor); KKTC’yi Türkiye dışından pek tanıyan yok. Ayrıca Türkiye pek çok ülke ile küs! Kıbrıs dışında Mısır, Suriye ve İsrail ile de pek “konuşmuyor”. Son hafta bu listeye Yunanistan da eklendi. Bu paylaşımlarda taraf olmayan ama kendi çıkarlarını düşünerek bir şekilde etkilerini duyuran güçler de var. Avrupa Birliği, Rusya, Suudi Arabistan ve başka Arap ülkeler, ABD ve özellikle bölge denizlerinde söz sahibi Fransa. Bu anlaşmazlıkların ikili anlaşmalarla “çözülmesi” anlamsız, çünkü – Türkiye-Libya, Yunanistan-Mısır ve yarın muhtemel bir Yunanistan-Kıbrıs anlaşmalarının gösterdiği ve göstereceği gibi – ikili anlaşmalar üçüncü taraflarca tanınmıyor. En mantıklı çözüm bütün ilgililerin veya en azından birçok tarafın ortak girişimlerle Lahey Mahkemesine başvurması. Ama bu olmayacak duaya âmin demek olmuyor mu? Yeniden düşününce, belki diyorum, Lahey Mahkeme üyelerinin uykusu kaçmıyor da olabilir. Hâkimler durumu analiz edince “bunlar anlaşıp bize başvuruda başvurmaları dünya çatlasa olamaz!” diye düşünmüş olabilirler. “Sittin sene anlaşamazlar, bizi rahatsız edemezler, böyle sürtüşüp giderler, daha yıllarca” da demiş olabilirler. Malum orası Ortadoğu ve Balkanlar… Yalnız özel bir not eklemek gerek. Yukarıda sözü edilen ülkelerin hemen hepsiyle – Libya’nın yarısı dışında – kavgalı tek bir ülke var, o da Türkiye. “Sıfır dost” politikasının özellikle kısa sürede işleri daha çıkmaz kılıyor. Belki de deniz yetki alanlarının belirlenmesi için önce tarafların sakinleşip birbiriyle konuşmaya başlaması gerekecek. Hatta ondan önce iç işlerini – buna kendi psikolojik dengeleri de dahil – halletmeleri gerekecek. Kendi ülkeleri içinde barışı sağlayamayan ülkeler uluslararası alanda barışçıl çözümler sağlaması zor görünüyor. Sonra taraflar birbirlerini tanıması gerekiyor. Öfkelerini, fobilerini, dışlayıcı ötekileştirmeleri aşmaları gerekiyor. Yani normal devletlere, hükümetlere, ülkelere dönüşmeleri gerekiyor. Lahey ondan sonra gelecek gibi görünüyor. Virüslerle yaşamaya alışmak gerek. Yani Balkanlar ve Ortadoğu daha uzun süre şanını koruyacak gibi! https://ahvalnews.com/tr/dogu-akdeniz/laheyde-uykusuz-geceler
|