Seçim tekrarının kararı
Yazdır

secim-tekrar

Ahval, 19 Haziran 2019

İstanbul seçiminin tekrarına karar vermek kuşkusuz bir riskti. İkinci bir yenilgi seçim sonuçlarına itiraz edenleri zor durumda bırakacak. Yenilmeyi içlerine sindiremediklerini, seçmenin kararını kabul etmediklerini, sandık oyununu samimiyet ve dürüstlükle oynamadıklarını gündeme taşıyacak.

Mızıkçılık yapıyor gibi gözükecekler. Büyük bir “haksızlığa uğradık” şovundan sonra yeniden yenik düşen, artık yalnız yenik sayılmayacak, demokrasi yolunda samimiyetsiz görünmek durumunda da kalacak.

Bunları göz önüne aldığımdan, seçimin yenileme girişimini konusunda ilk aklıma gelen, bu ikinci seçimin iktidar tarafından kazanılacağının garantiye alınmış olduğuydu. Bu garanti ne olabilirdi ki? Herhalde birkaç bin oyun yeniden sayılması veya bir adaydan ötekine kayması olamazdı.

Seçmen sayısı sekiz buçuk milyon kadar. İki aday arasındaki fark, yüzde 1’in üçte biri kadar. Böylesine yakın sonuçlardan “garanti” hesabı yapılamaz. Risk büyüktür. Hatta mağdur edilen bir adaya sempatinin artması da beklenen bir tepkidir.

Seçimi yenileme kararı alanların hesabını ve planını tahmin edemedim ama “bir bildikleri vardır” diye düşündüm. Örneğin kendi seçmenlerini mobilize etmek bir beklentimdi. Ama büyük mitingler olmuyor. Cumhurbaşkanı efor göstermiyor. Bir dış tehlike ve saldırı bahanesi de öne sürülüp seçmenlerin “ertelenmesi” de hesaplanmış olabilir. Şimdilik bu da pek gündemde değil. Beka sorunu ve söylemi de normal seviyelerde seyrediyor.

Geriye ne kalıyor? Olağanüstü önlemler. İmamoğlu’nun bir “eksiğinin” bulunması ve kayyım yolunun açılması mesela! Türkiye’de “teröre yardım edem birine” dönüşmek çok kolay. Başka bir olanak bir iç veya dış “saldırının” olması ve seçimlerin – yeni bir düzenlemeye kadar – yapılmaması. Ama bunlar riskli girişimler. Uzun sürede geri teperler, mislisiyle. Bu önlemler de gerçekçi görünmüyor.

Bütün bunları düşünürken aklımda hep karşı tarafın, benim yaptığım gibi, rasyonel hesaplar yapıyor olduğu vardı. Karar mekanizmalarında olanlar her halde bütün bunları düşünmüşlerdir diye bir ön kabulüm var. Böylesine riskli girişimler, derinlemesine hesaplar ve B ve C planları yapılmadan alınmaz diye düşündüm hep.

Sonra aklıma satranç oyunu geldi. Karşı tarafın her hamlesini anlamaya çalışırız. Neler hesapladığını anlar – veya anladığımızı sanır – kendi hamlemizi yaparız. Ama bir an gelir rakibimiz olmadık bir hamle yapar. Diyelim çok önemli bir taşını feda eder. Neden yaptığını anlamadığımızda da bir tuzaktan şüpheleniriz.

Karşımızdaki iyi bir oyuncuysa bir planı vardır düşüncesiyle durumdan istifade etmeye kalkışmayabiliriz. Oysa o iyi oyuncu hata yapmış da olabilir: çocukça, aptalca, dikkatsizlikten, beklenmeyen bir hata yapmış olabilir.

Bu seçim yenilemesinin arkasında sıradan bir hata olabilir mi?  Normal olarak olmaması gerek, çünkü ülkenin yönetimi satranç oyunundan farklı bir yanı var. Satrançta kişi kendi başınadır ve her insan hata yapabilir. Ama devletler ve ülkeler, hükümetler ve bakanlıklarla yönetilir. Kararı tek kişi almaz. Ve bu yüzden hata yapma ihtimalleri çok daha azdır. Planlar bir uzmanlar grubunun görüşmeleri sonucunda oluşur. Bu yüzden saflık görünümü veren kararlar çıkmaz.

Tabii bütün bunlar tek adam yönetiminin egemen olmadığı, kararların kolektif alındığı ülkelerde olur. Eğer tek adam – tek bayrak, tek ülke, tek dil, tek din gibi – kutsiyet kazanmışsa, masanın etrafında kalabalıklar da otursa öneri ve karar tek bir ağızdan çıkıyor olabilir. Bu yüzden hata şüphesi bende epey güç kazanıyor son zamanlarda.

Özet olarak: İstanbul seçimlerinin sonuçları benim için bir test olacak. Dürüst seçimler olur da İmamoğlu yenilirse AKP hâlâ gücünü sürdürüyor demektir. Zorlamalar, şüpheli manevralar ve baskılarla İmamoğlu yenilirse rejim daha da sertleşiyor mesajını verecek. Normal bir seçim olur da İmamoğlu yeniden kazanırsa, Tayyip Erdoğan artık çevresini doğru okuyamıyor ve sağlıklı kararlar alamıyor anlamı çıkacak. Yeni bir dönemin eşiğindeyiz demektir.

Yani gidişat konusunda çok şey bileceğiz seçimin gecesinde. Az kaldı, göreceğiz.

Ahval